Kilimli’de sular durulmak bilmiyor.

Ben sessizliğimi korudukça birileri at koşturuyor

beyler ya da kendini bey sananlar.

Benim orada olmama gerek yok; oradaki her şeyden haberim var, emin olun. Sizin attığınız adımı biliyorum.

Sizin yediğiniz hurmaları da.

Ama o hurmalar gelip sizi tırmalar.

Öyle kafanıza göre at koşturmaya gerek yok.

Bazı kendini bilmezler dava açmışlardı; adaletin sopası var.

Açtıkları davalar ellerinde patladılar.

Yarası olan gocunurmuş.

Ben bildiğim doğruları yazarım; yarası olan da üzerine alınır.

Sonra açtıkları davalar yine ellerinde patlar.

Sorun yok, devam edin bu yolda.

Şimdi benim size açtığım tazminat davalarında bana tazminat ödeyeceksiniz.

Defineci hırsızlar Kilimli’de kömürcü oldu; sonra iş adamı, sonra başkanla ortak.

Ne güzel memleket, değil mi?

Başkan, seni unuttuğumu sanma

sıra sende. Hem de ne… biliyor musun: aklın başından gidecek.

Bakalım o zamanda kendine piyon bulabilecek misin.

Senin piyonların da patlayacak.

Buradan uzatacağım, orada içinizde patlatacağım;

sonra oturup bunun zevkini çıkaracağım.

Yasa dışı olan her şey Kilimli’de.

Ama asıl mesele devlet yetkililerinin sessizliği.

 Bakalım onlar ne kadar sessiz kalacak bu vurgunlara, bu usulsüzlüklere.

Onlar susarsa da ben susmayacağım.

Artık herkes hazır olsun.

Geliyor peş peşe elimdeki bombalar.

Hadi, geçmiş olsun beyler ya da kendini bey zannedenler.

Otomatik taslak